Masallar, insanlık tarihinin en eski anlatı biçimlerinden biri olarak yüzyıllardır hem çocukların hem de yetişkinlerin dünyasında önemli bir yer tutmuştur. Özellikle çocukluk döneminde masal dinlemenin ya da okumanın bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim üzerindeki etkileri birçok akademik çalışmanın konusu olmuştur.
Masalların Tarihsel ve Kültürel Arka Planı
Masallar, sözlü kültürün en önemli unsurlarından biri olarak nesilden nesile aktarılan hikâyelerdir. Mitlerden farklı olarak gerçeküstü ögeler taşıyan, ancak ahlaki ve eğitici mesajlar barındıran anlatılardır. Joseph Campbell’in “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” adlı çalışmasında masalların evrensel bir yapıya sahip olduğu ve kültürler arası ortak bilinçle şekillendiği ifade edilir (Campbell, 1949). Bu evrensellik, masalların çocuklar üzerindeki etkisinin de kültürel farklılıklardan bağımsız olarak benzer yönlerde işlediğini ortaya koyar.
Masalların Çocuklar Üzerindeki Psikolojik Etkisi
Masallar, çocukların iç dünyasını şekillendirmede önemli bir rol oynar. Bruno Bettelheim’in klasikleşmiş eseri The Uses of Enchantment (1976), masalların çocukların duygusal çatışmalarını simgesel düzeyde çözmelerine yardımcı olduğunu belirtir. Özellikle korku, kaygı, yalnızlık gibi duygular masallar aracılığıyla sembollerle ifade edilerek çocukların bu duygularla yüzleşmesi kolaylaşır. Örneğin, kötü kalpli cadılar, çocukların içselleştiremediği otorite figürlerini simgelerken, iyi kalpli peri karakterleri ise umut ve güven duygusunu temsil eder.
Psikoloji profesörü Jack Zipes’e göre, masallar çocuklara sadece dünyayı değil, kendi iç dünyalarını da anlamlandırma fırsatı sunar (Zipes, 2006). Masal kahramanlarının karşılaştıkları zorlukları aşmaları, çocuklara problem çözme becerileri kazandırır ve öz güven inşa eder.
Masal Oku: Çocukların Zihinsel ve Dil Gelişimine Katkısı
Masal okumak, çocukların dil gelişimi üzerinde önemli etkiler yaratır. Masallar, zengin sözcük dağarcığı ve anlatım biçimleriyle çocukların hem konuşma hem de anlama becerilerini geliştirir. Erken yaşlarda düzenli olarak masal dinleyen çocukların sözcük hazinelerinin daha geniş olduğu ve okul başarısının daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir (Isbell et al., 2004).
Bu nedenle, ebeveynlerin ve eğitimcilerin çocuklara düzenli olarak Masal Oku siteleri gibi platformlardan nitelikli içerikler sunması, çocukların hem bilişsel hem de dilsel gelişimi için son derece faydalı olacaktır. Dijital çağda erişilebilir masal kaynaklarının artması, bu gelişimin daha da yaygınlaşmasını sağlamaktadır.
Masalların Sosyal Gelişime Katkısı
Masallar aynı zamanda empati gelişimine katkıda bulunur. Farklı karakterlerin perspektifinden anlatılan hikâyeler, çocukların başkalarının duygularını ve düşüncelerini anlamasını kolaylaştırır. Bu da sosyal ilişkilerde daha başarılı ve duyarlı bireyler yetişmesini sağlar (Nicolopoulou, 1997).
Masal kahramanlarının iş birliği, fedakârlık ve adalet gibi temaları işlemesi, çocukların sosyal değerleri içselleştirmesine yardımcı olur. Özellikle okul öncesi dönemde anlatılan masallar, çocukların arkadaşlık ilişkilerini kurma ve sürdürme becerilerini olumlu yönde etkiler.
Eğitsel Değer: Masallar ve Değerler Eğitimi
Masallar değerler eğitimi açısından da önemli bir araçtır. İyilik, dürüstlük, cesaret gibi evrensel temalar masallarda sıkça yer alır. Türkiye’de yapılan bir çalışmada, ilkokul öğrencilerine yönelik hazırlanan masal kitaplarının %85’inde bu tür ahlaki temaların bulunduğu tespit edilmiştir (Erdoğan & Baran, 2009). Bu durum, masalların çocukların karakter eğitimi açısından vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2018 müfredatında da masalların değerler eğitimi kapsamında kullanılabileceği özellikle vurgulanmıştır. Bu durum masalın pedagojik önemini kurumsal düzeyde de teyit etmektedir.
Çocuk Masalları ve Hayal Gücünün Gelişimi
Hayal gücü, çocukların yaratıcı düşünce ve problem çözme becerilerini geliştiren temel unsurlardan biridir. Masallar, bu becerinin gelişimi için elverişli bir zemin sunar. Özellikle fantastik unsurlar içeren Çocuk Masalları çocukların soyut düşünme kapasitesini artırır.
Piaget’in bilişsel gelişim kuramına göre, 2-7 yaş arasındaki çocuklar sembolik oyun ve hayali ögelerle öğrenmeye daha yatkındır. Bu nedenle bu yaş grubuna hitap eden masallar, soyut kavramların anlaşılmasını kolaylaştırır ve zihinsel esnekliği artırır.
Aşk Masalları ve Duygusal Gelişim
Aşk, insanların yaşamında derin izler bırakan temel duygulardan biridir. Çocuklar için yazılmış Aşk Masalları, romantik ilişkilerin sağlıklı temellerle anlaşılmasını sağlar. Elbette çocukların gelişim düzeyine uygun olarak sadeleştirilmiş, sevgi temalı masallar bu süreçte daha uygundur.
Romantik masallar, çocukların sevgi, bağlılık, güven gibi temel duyguları tanımasına ve bu duygularla sağlıklı bir biçimde başa çıkmasına olanak tanır. Yapılan araştırmalar, çocukluk döneminde sağlıklı aşk kavramlarının işlendiği öykülerle tanışan bireylerin ileriki yaşamlarında daha sağlıklı ilişkiler kurabildiklerini ortaya koymuştur (Arnett, 2015).