Loading...
tr usd
USD
0.17%
Amerikan Doları
40,68 TRY
tr euro
EURO
-0.19%
Euro
47,40 TRY
tr chf
CHF
-0.08%
İsviçre Frangı
50,38 TRY
tr cny
CNY
0.14%
Çin Yuanı
5,66 TRY
tr gbp
GBP
0.05%
İngiliz Sterlini
54,79 TRY
bist-100
BIST
0.15%
Bist 100
10.972,63 TRY
gau
GR. ALTIN
0.26%
Gram Altın
4.439,22 TRY
btc
BTC
1.81%
Bitcoin
118.579,13 USDT
eth
ETH
-0.35%
Ethereum
4.245,96 USDT
bch
BCH
1.03%
Bitcoin Cash
571,99 USDT
xrp
XRP
-0.37%
Ripple
3,21 USDT
ltc
LTC
3.47%
Litecoin
124,36 USDT
bnb
BNB
0.61%
Binance Coin
803,66 USDT
sol
SOL
1.64%
Solana
182,89 USDT
avax
AVAX
-1.13%
Avalanche
23,96 USDT
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Obezite Ameliyatı Geçirenlerde Revizyon Cerrahisi Girişimi Yaygınlaşıyor!

Obezite Ameliyatı Geçirenlerde Revizyon Cerrahisi Girişimi Yaygınlaşıyor!

featured
obezite-ameliyati-gecirenlerde-revizyon-cerrahisi-girisimi-yayginlasiyor.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya genelinde obezite cerrahisinin sıklığı artarken bu ameliyatları takiben ikinci bir cerrahi girişime, yani revizyonel bariatrik cerrahiye duyulan ihtiyaç da artıyor. Son yıllarda bu alandaki ihtiyaç ve dolayısıyla artışa işaret eden Genel Cerrahi, Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Anıl Ergin, “Obezite cerrahisinden sonra yeniden kilo alan hastalar farklı nedenlerle revizyonel cerrahi geçirmek zorunda kalabiliyor. Revizyon gereksinimi duyan hastaların oranın bazı çalışmalarda yüzde 60’a kadar çıkabildiği görülüyor” dedi.

Revizyonel bariatrik cerrahiyi, “ilk obezite ameliyatından sonra herhangi bir nedenle tekrar ameliyat yapılması durumu” olarak tanımlayan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Genel Cerrahi, Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Anıl Ergin, bu müdahalelerin en sık nedeninin yeniden kilo alımı – diğer adıyla “regain” – olduğunu söyledi. Bunun yanında, reflü, ameliyat sonrası komplikasyonlar, mide darlığı, kaçak, apse gibi sorunların da yeniden cerrahiyi gündeme getirdiğini anlattı. 

REVİZYON İHTİYACI YÜZDE 5 İLE YÜZDE 60 ARASINDA DEĞİŞİYOR

Revizyonel cerrahi gereksiniminin hastadan hastaya değişiklik gösterdiğini dolayısıyla çeşitlilik gösterdiğini aktaran Doç. Dr. Ergin, sözlerine şöyle devam etti: “Literatür çalışmaları bu oranın yüzde 5 ila 20 arasında değiştiğini gösterse de bazı çalışmalarda bu oranın yüzde 60’a kadar çıkabildiğini görüyoruz. Bu farklılığın altında yatan nedenler arasında yanlış hasta seçimi, uygun olmayan ameliyat tekniği ve ameliyat sonrası takip eksikliği önemli rol oynuyor. Ancak sistemi düzgün bir şekilde uygulayan, tekniği doğru kullanan ve ameliyat sonrası hasta takibini iyi yapan kliniklerde revizyonel cerrahiye ihtiyaç duyulma oranı çok düşük seviyelerde, yüzde 5–10 civarında seyrediyor. Bu nedenle bu kriterler bizim için son derece önemli.” 

OBEZİTE CERRAHİSİNDE ARTIŞ REVİZYONLARI DA GÜNDEME GETİRDİ 

Obezite cerrahisinde primer vaka sayısının artmasının revizyonel cerrahi prosedürleri de gündeme getirdiğini söyleyen Doç. Dr. Ergin, “2013 yılında Türkiye’de yılda 3-4 bin civarında olan obezite ameliyatı sayısı, günümüzde 50 binin üzerine çıktı. Bu, gerçekten çok büyük bir artış. Dünya genelinde geçen yıl 500 binin üzerinde bariatrik cerrahi yapıldı. Bu sayı, aslında cerrahiye ihtiyaç duyan hastaların yalnızca yüzde 1’ini temsil ediyor. Ancak ameliyat sayısı arttıkça, doğal olarak revizyon gereksinimi de yükseliyor” dedi. 

REFLÜ, KOMPLİKASYONLAR, YETERSİZ KİLO VERİMİ…

Yeniden kilo alımının dışında reflü şikâyetlerinin de özellikle tüp mide ameliyatından sonra sık görülen şikayetler olduğu bilgisini veren Doç. Dr. Ergin, “Dolayısıyla revizyonel cerrahinin nedenlerinden biri haline geliyor. Ayrıca ilk ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonlar – örneğin kaçak, daralma, apse – revizyonel cerrahi prosedürlerin gereksinimini ortaya çıkartıyor” ifadelerini kullandı.

“REVİZYON AMELİYATLARI CİDDİ HASTALIKLARIN ÖNLENMESİ İÇİN KRİTİK OLABİLİYOR”

Revizyonel bariatrik cerrahinin sadece kilo kontrolü için değil, aynı zamanda ciddi hastalıkların önlenmesi için de önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Ergin, “Örneğin reflü, sadece yaşam kalitesini düşüren bir sorun değil; mide anatomisine zarar verebilen ve hatta yemek borusu kanserine yol açabilen bir durum. Bu nedenle cerrahi düzeltmelerin yapılması hastanın yaşam kalitesi için de kritik öneme sahip” dedi.

Doç. Dr. Ergin sözlerine şöyle devam etti: “Bunun yanında ilk ameliyata bağlı gelişen komplikasyonlar, darlık, kaçak, apse bu tarz komplikasyonların toparlanması da hayati olacağı için revizyonel prosedürlere ihtiyaç olacaktır. Bunun yanında kilo verimi sonrası, örneğin şeker hastalığından kurtulmuş bir hastanın sonrasında geri kilo alımına bağlı kronik hastalıkları geri gelebilir. Dolayısıyla hastalıkla mücadele için revizyon prosedürleri düşünülebilir.

“HER HASTAYA TÜP MİDE OLMAZ”

Obezite cerrahisi söz konusu olduğunda genellikle tüp mide ameliyatı öne çıksa da, her hastaya bu yöntemin uygun olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Ergin, “Doğru hastaya, doğru cerrahi yöntem uygulanmalı. Aksi halde yeniden ameliyat kaçınılmaz olabilir” ifadelerini kullandı.

“RNY GASTRİK BYPASS ÖNE ÇIKIYOR”

Revizyonel cerrahilerde dünya genelinde de en sık tercih edilen yöntemin RNY Gastrik bypass olduğu bilgisini veren Doç. Dr. Ergin, Bunun yanı sıra, tüp mide, SADI (Single Anastomosis Duodenoileal Bypass) ve klasik Duodenal Switch gibi teknikler de hasta özelinde uygulanabiliyor. Sonuçta çok çeşitli vaka ve prosedürler var. Önemli olan doğru hastaya doğru yöntemin uygulanması.” 

BAZI HASTALAR İKİNCİ HATTA ÜÇÜNCÜ KEZ AMELİYAT OLMAK ZORUNDA KALABİLİYOR!

Revizyon cerrahisinin tek seferlik bir müdahale olmadığına da dikkat çeken Doç. Dr. Ergin, “Bazı hastalar ikinci, hatta üçüncü kez ameliyat olmak zorunda kalabiliyor. Çünkü ilk ameliyat sonrası yapılan revizyon da komplikasyonlara yol açabiliyor. Bu nedenle revizyon vakaları, primer vakalara kıyasla daha riskli olabilir. Buradaki kilit nokta; hastanın öncesinde çok iyi değerlendirilmesi, uygun tekniğin uygun şekilde yapılması ve ameliyat sonrası klinik izleminin gerektiği şekilde uygulanmasıdır. Bunlar yapıldığı takdirde revizyon ihtimali düşecektir.” dedi.

“ÖMÜR BOYU TAKİP ŞART”

Revizyon ihtiyacını azaltmanın en önemli yolunun, hastanın ameliyat öncesi ve sonrası süreçte iyi değerlendirilmesi ve sürekli takip edilmesi olduğunun altını çizen Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Anıl Ergin, sözlerini şöyle tamamladı: “Ameliyattan sonra ömür boyu takip bizim için her şeyden önemli. Çünkü revizyon oranlarını düşürmek ve hastanın ilk ameliyattan yeterli faydayı görmesini sağlamak istiyorsak mutlaka bu hastayı yaşam boyu takip etmek zorundayız. Bunun yanında kilo kontrolü, diyet uyumu, egzersiz, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli endoskopik kontrollerle hastaların geri kilo almasını engellemek mümkün. Ancak bu süreçte hem hasta hem hekim birlikte sorumluluk almalı.”

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir