Loading...
tr usd
USD
-0.01%
Amerikan Doları
38,65 TRY
tr euro
EURO
0.35%
Euro
43,88 TRY
tr chf
CHF
0.03%
İsviçre Frangı
47,00 TRY
tr cny
CNY
0.33%
Çin Yuanı
5,35 TRY
tr gbp
GBP
0.21%
İngiliz Sterlini
51,61 TRY
bist-100
BIST
-0.66%
Bist 100
9.074,62 TRY
gau
GR. ALTIN
0.14%
Gram Altın
4.188,74 TRY
btc
BTC
0.42%
Bitcoin
97.242,05 USDT
eth
ETH
0.1%
Ethereum
1.818,76 USDT
bch
BCH
1.38%
Bitcoin Cash
379,73 USDT
xrp
XRP
-1.12%
Ripple
2,13 USDT
ltc
LTC
-2.17%
Litecoin
89,60 USDT
bnb
BNB
0.02%
Binance Coin
602,70 USDT
sol
SOL
0.69%
Solana
147,88 USDT
avax
AVAX
-2.03%
Avalanche
19,60 USDT
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Kanserde “Yaşayan” İlaçlar, Aşılar ve Yeni Nesil Hücre Tedavileri

Kanserde “Yaşayan” İlaçlar, Aşılar ve Yeni Nesil Hücre Tedavileri

featured
kanserde-yasayan-ilaclar-asilar-ve-yeni-nesil-hucre-tedavileri.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk İmmünoloji Derneği ve Acıbadem Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen 6. Uluslararası Moleküler İmmünoloji ve İmmünogenetik Kongresi (Molecular Immunology and Immunogenetics Congress, MIMIC), 28-30 Nisan 2025 tarihleri arasında Acıbadem Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti. Kongre Başkanlığını Acıbadem Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tolga Sütlü’nün üstlendiği organizasyon, bağışıklık sistemi üzerine çalışan dünyaca ünlü bilim insanlarını İstanbul’da bir araya getirdi. Amerika’dan Japonya’ya uzanan 8 farklı ülkeden 320 bilim insanının katılımıyla düzenlenen kongrede, Karolinska Enstitüsü, MD Anderson Kanser Merkezi, BioNtech gibi önde gelen kurumların yanı sıra saygın üniversiteler ve araştırma enstitülerinden çok sayıda Türk ve yabancı akademisyen güncel çalışmaları ile etkinlikte son derece heyecan verici sunumlar gerçekleştirdi. Kongre, ulusal ve uluslararası alanda immünoloji biliminin en güncel gelişmelerini masaya yatırırken; temel bilimden klinik uygulamalara, kanser aşıları ve yeni nesil tedavilerden bağışıklık sistemi aracılı çeşitli hastalıklara kadar geniş bir yelpazede oturumlara ev sahipliği yaptı. MIMIC’te enfeksiyonlar, kanser ve çeşitli otoimmün hastalıkların immünolojik mekanizmaları tartışılırken aynı zamanda son yıllarda bağışıklık sistemine dayalı yenilikçi tedavilerin giderek ön plana çıktığı vurgulandı. Biyolojik ilaçlardan hücresel tedavilere uzanan pek çok yeniliğin tartışıldığı etkinlikte, ilaç ve tıbbi teknoloji firmaları ise dört ayrı uydu sempozyumda sektördeki son gelişmeleri katılımcılarla buluşturdu.

29 Nisan Dünya İmmünoloji Günü’nün kutlandığı kongrede ayrıca ülkemizde halen önemli bir sağlık sorunu olan “Primer İmmün Yetersizlikler” ile ilgili farkındalık yaratmak amacıyla Balon Uçurma Etkinliği düzenlendi. Gökyüzüne ulaşan her bir balonun etkin tedaviye ulaşabilen bir hastayı temsil ettiği bu etkinlikte erken tanının önemine de dikkat çekildi.

  

Kanserle savaşta yeni umut NK hücreleri 

 

Acıbadem Üniversitesi’nde yürütülen çalışmalar, bağışıklık sisteminin doğal öldürücü hücreler olarak bilinen NK (Natural Killer) hücrelerinin, kanser immünoterapisinde devrim yaratabileceğini ortaya koyuyor. Araştırmalar, bu hücrelerin sadece hastalıklı hücreleri hedef alarak sağlıklı hücrelere zarar vermeden kanserle etkili bir biçimde savaşabildiğini gösteriyor. Kongre Başkanı ve Acıbadem Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tolga Sütlü yaptığı açıklamada, “CAR-T ve NK hücreleriyle lösemi, lenfoma ve melanom gibi kanser türlerine yönelik umut vadeden sonuçlarımızı paylaştık. Bağışıklık sistemini kanserle savaşta daha etkin hale getirmek için çalışıyoruz. NK hücreleri, sağlıksız gördükleri hücreleri öldürme kapasitesine sahip, sağlıklı hücrelere ise dokunmuyorlar. Bu açıdan tedavide kullanılmasının da daha güvenli olacağı düşünülüyor. Daha hızlı, daha etkin ve daha az yan etkili tedaviler üzerinde çalışıyoruz” dedi. 

NK hücrelerinin çeşitli kaynaklardan elde edilebildiğini de belirten Dr. Sütlü, “Bu hücreleri kandan ayrıştırarak ya da kordon kanından kök hücreleri alıp NK hücresine dönüştürerek kullanabiliyoruz” şeklinde konuştu. Geliştirilen yeni yaklaşımın “yaşayan ilaç” konseptiyle örtüştüğünü vurgulayan Dr. Sütlü, “Bağışıklık sistemi zayıfladığında kanserle savaş kaybediliyor. Biz ise vücutta sürekli kalacak, hiç ölmeyecek, kanserle savaşmaya devam edecek hücreler geliştiriyoruz” dedi.

Araştırmalar halen deneme aşamasında olsa da gelecek umut veriyor. “Şu anda CAR-T hücreleriyle tedavi olmuş ve onlarca yıldır kanseri nüksetmemiş hastalar var. Aynı başarıyı NK hücreleriyle de yakalayacağımıza inanıyoruz” diyen Dr. Sütlü, bu tedavi yönteminin 4-5 yıl içinde klinik testlerinin tamamlanabileceğini belirtti. 

Kanser aşıları ve yeni nesil immünoterapiler 

 Johannes Gutenberg Üniversitesi ve BioNTech bilim insanlarından Dr. Mustafa Diken, mRNA teknolojisiyle kanser aşıları geliştirdiklerinden, kanser immünoterapilerinde de önemli başarılar elde ettiklerinden söz etti. Özellikle COVID-19 aşısıyla tanınan mRNA teknolojisinin artık kanser ve otoimmün hastalıkların tedavisinde de umut vadettiğine dikkat çeken Dr. Mustafa Diken, “Yaptığımız çalışmalarda mRNA aşılarının özellikle akciğer, karaciğer ve lenflerdeki tümörleri küçülttüğünü gördük. Hatta metastaz yapmış kanserlerde metastazların da küçüldüğü, aşının etkili olduğu görüldü. Pankreas kanseri üzerinde de aşı çalışmalarımız sürüyor. Ameliyat olmuş vakalarda bir de aşı uygulandığında iyileşme oranlarının daha da arttığını tespit ettik. Kanserde artık kişiye özel tedaviler ön planda. Aşı ve immünoterapiler de hedefe yönelik, akıllı tedaviler oldukları için çok daha etkili tedavi yöntemleri” diyerek yakın bir gelecekte kanser aşılarının da tedavide yerini alacağını vurguladı. 

“Aşı karşıtlığının hiçbir bilimselliği yok”  

 MIMIC toplantısında, toplum sağlığı açısından aşılamanın önemine değinilerek, özellikle ülkemizde ve birçok başka ülkede yanlış bilgilendirme nedeniyle ortaya çıkan aşı karşıtlığının, kolayca önlenebilecek hastalıkların yeniden salgın hale gelmesine yol açtığı ve aşı programlarının aksaması sonucu kızamık ile menenjit gibi önlenebilir bulaşıcı hastalıklar nedeniyle pek çok ülkede yeniden ölümlerin görülmeye başladığı vurgulandı. Enfeksiyonlar ve aşı alanındaki güncel bilimsel gelişmeleri paylaşan Avrupa İmmünoloji Dernekleri Federasyonu (EFIS) Başkanı Prof. Dr. Bojan Polic, aşı karşıtlığının hiçbir bilimsel dayanağı olmadığını vurgulayarak, “Aşıların otizm veya kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açtıklarını kanıtlayan dünya çapında hiçbir bilimsel çalışma yok. Aşı karşıtlığı sadece toplum sağlığını değil, bireylerin yaşamını da riske atıyor. Aşıyla bir hastalığı önlemek, tedavi etmekten çok daha kolay ve ekonomik” diye konuştu. 

Aşıların toplum sağlığına etkisine dikkat çeken Prof. Dr. Polic, “Aşılar sayesinde çiçek hastalığı yok oldu. Kızamık, çocuk felci, verem gibi ölümcül hastalıklar artık neredeyse hiç görülmüyor. Aşılar, bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasını önleyerek salgın riskini azaltıyor. Her zaman %100 koruma sağlamasa da hastalığın ağır geçmesini ve hayati riski önlüyor” dedi.

Prof. Dr. Polic, COVID-19 pandemisi sürecinde mRNA teknolojisinin hızla geliştiğini ve bu sayede artık yalnızca bulaşıcı hastalıklar değil, kanser ve otoimmün hastalıklar için de aşı geliştirme çalışmalarının hız kazandığını belirtti. Prof. Dr. Bojan Polic, “Aşılarda çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Yan etkileri çok az ve kontrol edilebilir aşılar var artık. mRNA aşıları sayesinde pek çok hastalığa karşı aşı geliştirilebilir. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde yalnızca bakterileri, virüsleri değil, kanseri önlemeye ve tedavi etmeye yönelik aşılar da hayatımıza girecek” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Bojan Polic, bağışıklık sistemini hedef alan yeni tedavilerin birçok hastalıkta umut vadettiğini de belirtti: “Yeni antikorlar, CAR-T ve NK hücre tedavileri ve hücresel vezikül çalışmaları sayesinde artık kanser, ankilozan spondilit gibi iltihabi ve otoimmün hastalıklar daha etkili biçimde kontrol altına alınabiliyor. Yeni genetik ve moleküler testlerle pek çok hastalığın mekanizmasını daha iyi anlıyor ve akıllı tedaviler sayesinde de kişiye özel çözümler geliştirebiliyoruz. 6. MIMIC’te de bu gibi pek çok yenilik paylaşıldı. Bilimsel açıdan çok yüksek kalitede bir kongreydi. Çok önemli konuşmacılar, çok sayıda genç bilim insanı vardı. Türkiye’de İmmünoloji camiasının doğru yolda ilerlediğini ve giderek geliştiğini gösteriyor bu. Gördüklerimden, özellikle de gençlerden çok etkilendim”… 

“Bağışıklık sistemi, beyin sağlığıyla derinden ilişkili”

 Çevresel faktörlerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri, otoimmün hastalıklar ve bu alandaki yeni tedavi yöntemlerine ilişkin bilimsel gelişmeleri değerlendiren Türk İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Arzu Aral, bağışıklık sistemi ile sinir sistemi arasındaki bağlantılara dikkat çekti. Laboratuvar ortamında elde edilen bulguların hastalara yönelik tedavilere dönüştürülmesini amaçlayan translasyonel araştırmaların önemini vurgulayan Prof. Dr. Aral, “Özellikle son yıllarda, Alzheimer ya da Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklarla bağışıklık sistemi arasındaki ilişkiyi inceleyen ve bu bilgiyi yeni tedavi yaklaşımlarına dönüştürmeyi hedefleyen çalışmalar hız kazandı” dedi.

Alzheimer hastalığına karşı geliştirilen bazı monoklonal antikor tedavilerinin çeşitli ülkelerde onay aldığını hatırlatan Prof. Dr. Arzu Aral, “Bu tedaviler, beyindeki amiloid plak birikimini azaltmada belirgin etkiye sahip olsa da, klinik faydaları ve güvenlik profilleri açısından henüz tartışmalar sürdüğünden Avrupa’da kullanım alanları şimdilik sınırlı” dedi. Benzer şekilde CAR-NK gibi hücresel tedavilerin nörolojik hastalıklarda da kullanımına ilişkin preklinik ve erken aşama klinik çalışmaların sürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Aral, hastalıkların moleküler ve immünolojik mekanizmalarının daha iyi anlaşılmasının önemine dikkat çekerek, “Elde ettiğimiz bilgiler yalnızca hastalığın seyrini anlamamıza değil, aynı zamanda yeni geliştirilen tedavi yaklaşımlarının güvenliğini erken dönemde değerlendirmemize de olanak tanıyor. Bu da yakın dönemde bu hastalıkları ortadan kaldırmaya yönelik bağışıklık sistemi temelli tedavilerin daha güvenli ve ulaşılabilir olmasına dair umut verici” ifadelerini kullandı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir