Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonluğunda kentin spor tarihini kaydeden “Kocaeli Spor Tarihi Sempozyumu”, Kongre Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. Kocaeli’nin spor tarihine adını altın harflerle yazdıran kadın sporcular, geçmiş dönemle şimdiki dönemin farkları ile kadın ve engelli sporcuların yaşadığı zorlukları aktardı.
KADIN SPORCULAR TECRÜBELERİNİ ANLATTI
Kentin spor tarihine ışık tutan Kocaeli Spor Tarihi Sempozyumu’nun son gününde engelli sporcular, kadın sporcular, akademisyenler ağırlanıyor. Eski ve yeni dönemi kıyaslayan tecrübeli isimler, spora adım atmak isteyen engelli bireylerin mücadele etmesini ve asla pes etmemesi gerektiğinin mesajını verdi. Kocaeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi
Dr. Öğretim Üyesi Özlem Töre moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide eski Basketbolcu ve Akademisyen Doç. Dr. Yeşim Körmükçü, Halter Antrenörü Şule Şahbaz ve Avrupa ve Olimpiyat Karate Şampiyonu İrem Topaloğlu, spor tecrübelerini anlattı.
“BURADA OLMAK BENİ ÇOK MULU ETTİ”
Kocaeli Spor Tarihi Sempozyumu’nun bir hafıza niteliğinde olduğunu söyleyen Eski Basketbolcu ve Akademisyen Doç. Dr. Yeşim Körmükçü,
“Gerçekten burada çok güzel ve çok farklı bir organizasyon gerçekleştiriliyor. Doğma büyüme İzmitli olarak sporun 7 yaşından beri içinde olmak ve böyle bir yerde yer almak beni gerçekten çok mutlu etti. Büyükşehir Belediyesi’ne ve katkı sunan herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“BU KENT SAYESİNDE YEŞİM HOCA OLDUM”
Kocaeli’nin kendisine çok şey kattığını belirten Doç. Dr. Körmükçü,“Ben Yeşim Hocaysam bunu bu kente ve bu kentin sporuna borçluyum. Bu şehre borcum var ve bunu gençlere destek olarak sürdürmeye çalışıyorum. Geçmişle bugünü kıyaslamak çok zor. Ayakkabı bulamazdık. Yurtdışından ayakkabı gelmesini beklerdik. Teknoloji çocukları spordan uzak tutuyor ama imkânlar da çok fazla. İlerlemek isteyenler için çok fazla seçenek var. Amatör ruhu tekrar canlandırmamız gerekiyor” dedi.
“BİZ BAŞARILI KADINLAR HER YERDE VARIZ”
Kadınların halter sporunu çok zor şartlarda yaptığını ifade eden Halter Antrenörü Şule Şahbaz ise, “Eskiden bayan halteri çok zordu, halterci demek bile çok zordu. Avrupa’da ve dünyada birçok rekor kırdım. Çok emek sarf ettim. Bir bayan olarak bir sporcu olmak hala çok zor. Aşılması gereken çok yol var. 9 tane Avrupa rekoru kırdım ama yeteri kadar ilgi gösterilmiyor. Biz başarılı kadınlar her yerde varız. Tanıtılmadığımız için bizi kimse tanımıyor” dedi. Şahbaz, yurtdışından teklifler aldığını fakat Türkiye’den ayrılmak istemediğinin altını çizdi.
“EV EV GEZEREK ENGELLİ SPORCU YETİŞTİRDİM”
Antrenör olduktan sonra engelli bireyleri çalıştırmak için girişimlerini de aktaran Şule Şahbaz, “Eve hapsolan engellilere spor yaptırmak istiyordum. Büyükşehir’in ‘Gülen Yüzler’ birimiyle ev ev gezdim, hepsini evden çıkardım. Birçok sporcu bularak onları çalıştırdım. Kocaeli’ye madalya getiren isimler oldu. Engelli Milli Takımı’nda yer aldım ve 53 tane madalya kazandık. O dönem Kağıtspor bize destek oldu” diye konuştu.
“BAŞARDIKÇA GÜCÜMÜ FARK ETTİM”
Avrupa ve Olimpiyat Karate Şampiyonu İrem Topaloğlu ise engelli sporcu olarak bugünlere nasıl geldiğini aktardı. Anne babasından ayrı büyüyen işitme engelli sporcu Topaloğlu, “Anne ve babam ayrılınca beni babaannem büyüttü. Spora çok ilgim vardı ama babaannem bana ‘yapamazsın zorlanırsın’ dedi. Ben ise mücadele ettim ve 19 yaşında karateyle tanıştım. Benim motivasyonum diğer işitme engelli gençlere ilham olmaktı. Başardıkça gücümü fark ettim. Her yerde iletişim problemi yaşıyoruz. İşime engelli sporcular asla pers etmesinler bizleri örnek alsınlar” diyerek engelli öğrencilerin pes etmemesi gerektiğini ifade etti.
KOCAELİ’NİN SPOR HAFIZASINA YORUMCULARDAN KATKI
Kocaeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Zeki Kutlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci oturumda Kocaeli’nin spor hafızası ve Türkiye spor tarihine katkıları konuşuldu. Konuşmacılar arasında Spor Yazarları Erdal Hoş ve Hayri Beşer yer aldı. Kocaeli’nin spordaki zenginliğine dikkat çeken katılımcılar, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin spora verdiği katkıların ayakta alkışlanacak nitelikte olduğunu belirtti.
“KOCAELİSPOR AVRUPAİ BİR HİKÂYEDİR”
Söyleşiye kendini tanıtarak başlayan Spor Yorumcusu Erdal Hoş, “Biz sporu yanlış anlıyoruz. Spor başkasıyla değil kendinle yarışmaktır. İnsanın kendi bedenini ve ruhunu terbiye etmesidir. Kadim anlayışımızı unuttuğumuz için bir türlü toparlanamadık. Kocaelispor, Avrupai bir hikayedir. Varlıktan yokluğa düşen sonra kendi kendine ayağa kalkan bir başarı hikâyesi. Mesele sadece birinin birini yenmesinden ibaretse bundan insani bir şey çıkmaz. Şehri ve futbol takımını sevmek çok tehlikeli bir şeye de dönüşebilir çok güzel bir şeye de dönüşebilir. Kocaelispor bunu güzel bir şeye dönüştürdü” dedi.
“KOCAELİ’DEN HER BRANŞTA SPORCU YETİŞİYOR”
Futbolla ilişkisinin küçük yaşlarda başladığını belirten Hayri Beşer ise, “Kocaeli, Türkiye’nin konserve edilmiş halidir. Bu kadar kozmopolit olması spor açısından da büyük zenginlik. Bazı şehirler sadece bir branşta nam salmıştır ama Kocaeli’nin tarihine baktığımızda her branştan sporcu yetişmiştir. Antalya’da yağlı güreş ünlenmiştir ama Kocaeli’nin yetiştirdiği Ahmet Taşçı’ları yoktur. Gazanfer Bilge çok önemli bir sporcudur. Bu yüzden Kocaeli, spora verdiği katkılardan dolayı nadir bir ildir” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR’İ TEBRİK EDİYORUM”
Kocaeli’nin spordaki çok yönlülüğüne de dikkat çeken Beşer, “Kocaeli’de çok ünlü güreşçiler, judocular, karateciler yetişmiştir. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir konuya eğilmesi çok kıymetli. Son yıllarda amatör spora çok büyük yatırımları var. Kağıtspor çok eskiden beri var. Birçok branşta faaliyet gösteren bir kulüp. Buradan atlet, boksör, yüzücü ve engelli sporcu yetişebiliyor. Bunu görmek hakikaten sevindirici. Kendilerini tebrik ediyorum” dedi.
KUTLU, TEPÜK OYUNUNU ANLATTI
Geçmişten günümüze Tepük oyunu ve Kocaeli Üniversitesi spor tarihi çalışmalarını ise Kocaeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Zeki Kutlu anlattı. Tepük oyununu tanıtan belgesel izlendikten sonra Prof. Dr. Kürşad Sertbaş’ın yönelttiği soruları cevaplayan Kutlu, “Bu şehrin sayesinde sporla ilgili her alanda yer aldım. Yüzlerce geleneksel oyun var. Sıra gelmedi mi Tepük oyununa bilmiyorum ama bu açığı boşluğu görünce Tepük oyununu araştırmaya karar verdim. Geçmişteki tecrübelerimizden faydalanarak ikili ilişkilerin de katkısıyla böyle bir çalışma ortaya çıktı” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

