Loading...
tr usd
USD
0.07%
Amerikan Doları
42,45 TRY
tr euro
EURO
0.22%
Euro
49,03 TRY
tr chf
CHF
0.11%
İsviçre Frangı
53,29 TRY
tr cny
CNY
0.12%
Çin Yuanı
5,96 TRY
tr gbp
GBP
0.28%
İngiliz Sterlini
55,81 TRY
bist-100
BIST
0%
Bist 100
10.888,06 TRY
gau
GR. ALTIN
-0.02%
Gram Altın
5.635,74 TRY
btc
BTC
-1.67%
Bitcoin
86.814,26 USDT
eth
ETH
-2.65%
Ethereum
2.875,07 USDT
bch
BCH
-5.41%
Bitcoin Cash
519,57 USDT
xrp
XRP
-1.73%
Ripple
2,19 USDT
ltc
LTC
-2.1%
Litecoin
83,67 USDT
bnb
BNB
-1.9%
Binance Coin
848,46 USDT
sol
SOL
-2.2%
Solana
135,40 USDT
avax
AVAX
-0.72%
Avalanche
13,79 USDT
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. EÜ’de ağız ve diş sağlığı güncel bilim ışığında konuşuldu

EÜ’de ağız ve diş sağlığı güncel bilim ışığında konuşuldu

featured
eude-agiz-ve-dis-sagligi-guncel-bilim-isiginda-konusuldu.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde, Bilim İletişimi Koordinatörlüğü Bilim Kafe Etkinlikleri kapsamında “Güncel Bilim Işığında Ağız ve Diş Sağlığı” başlıklı konferansa ev sahipliği yaptı.

Etkinlikte, Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cemal Akay, “Kötü Alışkanlıkların Bedeli: Ağız Kanserleri ile Yüzleşme” başlıklı sunumuyla ağız kanserlerine ilişkin önemli bilgiler paylaştı. Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Demirbaş ise “Diş Çürüğünden Ne Kadar Korunabiliriz?” başlıklı konuşmasında çürükten korunma yollarını anlattı. “Ortodontiyle Sağlıklı Gülüşler: Çocuklukta Başlayan Yolculuk” sunumuyla ortodontik tedavinin önemine değinen Ortodonti Anabilim Dalı Arş. Gör. Hüdai Ayçiçek, erken farkındalığın önemini vurguladı.

Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı Arş. Gör. Büşra Şen ise “Diş Hekimliği Açısından Osteoporoz” başlıklı sunumuyla osteoporozun ağız ve diş sağlığıyla ilişkisine dair güncel bilgiler paylaştı. Diş Hekimliği Fakültesi Seminer Salonunda düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü Kariyer Planlanama Koordinatörü Öğr. Gör. Ebru Kalyoncu üstlendi.

Etkinliğin açılışında konuşan EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Tijen Pamir, etkinliğin koordine edilmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek verimli bir konferans olmasını diledi.

 “Sigara, geri dönülmez hasarlı bir bağımlılıktır”

Sunumunda sigaranın ağız sağlığı açısından zararlarına değinen Prof. Dr. Cemal Akay, “Günümüzde sigara, alkol ve diğer zararlı maddelerin kullanım yaşı maalesef ortaokullara kadar düşmüş durumda ve bu da ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturuyor. Dünya genelinde her yıl 8 milyon kişi sigara nedeniyle hayatını kaybederken, ülkemizde her gün yaklaşık 300 vatandaşımızı bu yüzden yitiriyoruz. Sigaranın içinde 4 binden fazla toksik ve kanserojen madde bulunuyor; bunlar ağızdan akciğere kadar tüm organlarda ciddi tahribata yol açıyor. Özellikle damar yapısını bozarak kalp krizi riskini artırıyor, akciğer ve mesane başta olmak üzere birçok kanser türüne neden oluyor. Kısırlık, ağız ve diş sağlığı sorunları, tat ve koku kaybı, solunum problemleri gibi etkiler de oldukça yaygın. Özetle, sigara tüm vücut sistemlerini etkileyen, geri dönüşü zor hasarlar bırakan son derece tehlikeli bir bağımlılık maddesidir” dedi.

“Her çürük farklıdır; koruma kişiye ve sürekliliğe bağlıdır”

Diş çürüğünün kişiye göre değişen, tamamen yok edilemeyen ama kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ayşegül Demirbaş “Hastalık yoktur, hasta vardır; çürük de böyledir. Çürüğün önlenebilir olduğunu biliyoruz ama tamamen yok olmuyor. Yıllar önce Hollanda’daki ACTA’yı ziyaret ettiğimizde, çürük insidansı çok düşük bir ülkede olmalarına rağmen dünyanın en iyi diş hekimliği fakültesini kurduklarını gördük. Beslenme alışkanlıkları, peynir tüketimi ve genetik yapıları çürüğü azaltmış olsa da, koruyucu uygulamaları gevşettiklerinde oranların yeniden yükseldiğini kendileri söyledi. Bu bize şunu gösteriyor: Diş çürüğü tek tip değildir ve herkesin çürüğü farklıdır; bu nedenle mücadele sürekli ve kişiye özel olmalıdır. Çürük, mikroorganizmalar, uygun diş yüzeyi, besin kaynağı ve zamanın bir araya gelmesiyle oluşur. Plak temizlenmez, ağız kuru kalır ya da gece dişler fırçalanmadan yatılırsa mikroplar hızla çoğalır. Bu yüzden doğru bilgi, düzenli bakım ve etkili temizlik çürüğün önlenmesinde vazgeçilmezdir” diye konuştu.

“Erken farkındalık ve müdahale, zor tedavileri önler”

Erken önlemlerin ve kötü alışkanlıkların düzeltilmesinin, ilerideki ortodontik sorunları önlediğinden bahseden Arş. Gör. Hüdai Ayçiçek ise “Ortodonti, halk arasında tel ya da şeffaf plak tedavisi olarak bilinen ve dişlerle çenelerin doğru hizalanmasını amaçlayan bir branş. Çocuklukta başlayan yolculuk dememin sebebi ise yetişkinlikte gördüğümüz birçok ortodontik problemin temelinin çocukluk dönemindeki alışkanlıklar ve erken diş kayıpları olduğunu bilmemiz. Bu nedenle koruyucu ve durdurucu ortodonti çok önemlidir. Koruyucu ortodonti; ağız hijyeninin kazanılması, çürüklerin ve erken süt dişi kayıplarının önlenmesi, fissür örtücü ve flor uygulamaları gibi sorun ortaya çıkmadan yapılan müdahaleleri içerir. Durdurucu ortodonti ise başlamış problemlerin ilerlemesini engeller; zararlı alışkanlıkların tespiti, erken diş kayıplarında yer tutucuların uygulanması ve çene bozukluklarının erken teşhis edilmesi gibi. Özellikle parmak emme, dudak ısırma, uzun süreli biberon kullanımı, dil itimi gibi kötü ağız alışkanlıkları; süre, sıklık ve şiddet faktörlerine bağlı olarak dişlerin ve çenenin yapısını bozabilir. Bu nedenle erken farkındalık, ailelerin bilinçlenmesi ve erken müdahale, gelecekte daha zor tedavilerin önüne geçmek için kritik önem taşır” dedi.

“Osteoporozda erken tanı yaşam kalitesini korur”

Osteoporoz hakkında genel bilgiler anlatan Arş. Gör.  Büşra Şen, “Osteoporoz, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen ve kemiğin hem miktarının hem de yoğunluğunun azalmasıyla karakterize bir hastalıktır; bu durum kemikleri güçsüz ve kırılgan hâle getirir. Özellikle omurga ve kalça kemiklerinde sık görülür, sırt ve bel ağrısı, boy kısalması ve kamburlaşma gibi belirtiler ortaya çıkabilir, ancak çoğu zaman sessiz ilerler. Küçük darbeler veya düşmeler ciddi kırıklara yol açabilir. Yaş, menopoz sonrası dönem, genetik faktörler, yetersiz beslenme ve hareketsizlik riski artırır; erkekler de osteoporoza yakalanabilir. Tanıda kemik yoğunluk ölçümleri temel rol oynar ve risk grubuna göre düzenli takip gerekir. Bu nedenle osteoporozun erken fark edilmesi ve önlem alınması, yaşam kalitesini korumak açısından çok önemlidir” diye konuştu.

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Öğr. Gör. Ebru Kalyoncu ise “Yükseköğretim Kurulu tarafından Türkiye’deki tüm üniversitelerde Bilim İletişim Ofisleri kuruldu. Bu ofislerin amacı, üniversitelerde üretilen bilgi ve birikimi toplumla buluşturmak, bilimi herkes için erişilebilir ve anlaşılır kılmaktır. Biz de üniversitemizde yürüttüğümüz çalışmalarla bilimin toplumun her kesimi tarafından anlaşılabildiği, sorgulanabildiği ve katkı sağlanabildiği bir ortam oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir