Loading...
tr usd
USD
0%
Amerikan Doları
39,10 TRY
tr euro
EURO
0.24%
Euro
44,29 TRY
tr chf
CHF
0.31%
İsviçre Frangı
47,29 TRY
tr cny
CNY
0.16%
Çin Yuanı
5,43 TRY
tr gbp
GBP
0.19%
İngiliz Sterlini
52,90 TRY
bist-100
BIST
-0.39%
Bist 100
9.177,70 TRY
gau
GR. ALTIN
0%
Gram Altın
4.133,17 TRY
btc
BTC
-1.49%
Bitcoin
107.313,46 USDT
eth
ETH
-0.53%
Ethereum
2.646,80 USDT
bch
BCH
-0.81%
Bitcoin Cash
411,28 USDT
xrp
XRP
-2.6%
Ripple
2,26 USDT
ltc
LTC
-1.04%
Litecoin
94,90 USDT
bnb
BNB
-0.09%
Binance Coin
686,27 USDT
sol
SOL
-3.34%
Solana
170,81 USDT
avax
AVAX
-1.04%
Avalanche
23,13 USDT
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Bütüncül bir yaklaşımla MS hastalarının hayat kalitesi artabilir!

Bütüncül bir yaklaşımla MS hastalarının hayat kalitesi artabilir!

featured
butuncul-bir-yaklasimla-ms-hastalarinin-hayat-kalitesi-artabilir.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, MS hastalığı farkındalığını artırmak için her yıl Mayıs ayının son Çarşamba günü olarak ilan edilmiş Dünya MS Günü kapsamında, hastalık süreci, tedavi yöntemleri ve yaşam tarzının, hastaların yaşam kalitesi üzerindeki etkilerinden bahsetti.

MS’in seyri kişiden kişiye değişiklik gösteriyor!

MS’in (Multipl Skleroz), merkezi sinir sistemini (beyin ve omurilik) etkileyen kronik, bağışıklık sistemi kaynaklı (otoimmün) bir hastalık olduğunu hatırlatan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu hastalıkta bağışıklık sistemi yanlışlıkla sinir hücrelerini çevreleyen kablonun çevresindeki plastik gibi  miyelin kılıfa saldırır.” dedi.

Miyelin kaybının (demiyelinizasyon) sinir iletimini bozduğunu, zamanla sinir liflerinin de hasar görebildiğini aktaran Tarlacı, “Bu durum görme kaybı, kas güçsüzlüğü, denge bozukluğu, uyuşma, yorgunluk gibi çeşitli nörolojik belirtilerle kendini gösterir. MS’in seyri kişiden kişiye değişiklik gösterir. En sık görülen tipi ataklarla seyreden (relapsing-remitting) MS’tir; bu türde belirtiler alevlenmeler ve düzelmeler şeklinde dalgalı bir seyir izler. Zamanla hastaların bir kısmında ikincil ilerleyici MS gelişerek nörolojik fonksiyonlarda kalıcı bozulmalar artabilir. Daha nadir görülen primer progresif MS tipinde ise hastalık baştan itibaren yavaş ama sürekli ilerleyicidir. Hastalığın seyri; atak sıklığı, erken dönemdeki bulgular ve tedaviye yanıt gibi birçok faktöre bağlıdır.” açıklamasını yaptı.

Erken teşhis, kalıcı bozukluk riskini düşürebilir!

MS’in erken teşhisinin, hastalığın yönetimi ve uzun vadeli sonuçları açısından son derece kritik bir rol oynadığına vurgu yapan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Erken tanı sayesinde hastalığın aktif iltihap (inflamatuvar) evresinde müdahale edilerek sinir sistemi üzerindeki kalıcı hasarın önüne geçilebilir.” dedi.

Modern bağışıklık düzenleyici (immünomodülatör) tedavilerin, özellikle erken dönemde başlandığında hem atak sayısını azaltmada hem de hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada oldukça etkili olduğunu kaydeden Tarlacı, “Bu sayede yaşam kalitesi korunur ve hastaların bağımsızlıklarını sürdürme süreleri uzar. Geç kalınan durumlarda ise sinir sistemi hasarı birikici hale gelir. Bu, sadece belirtilerin daha sık ve şiddetli hale gelmesiyle değil, aynı zamanda tam geri dönüşü olmayan motor, duyusal ve bilişsel kayıplarla da sonuçlanabilir. Özellikle tedavi edilmemiş ataklar sonrası tam düzelme gerçekleşmeyebilir ve bu da hastada kalıcı sakatlık riski oluşturur. Ayrıca hastalığın progresif forma geçme olasılığı artar; bu durumda tedavi seçenekleri daha sınırlı ve etkisi daha düşüktür.” şeklinde konuştu.

MS’in kesin tedavisi olmasa da yönetilebilir bir hastalık olarak kabul ediliyor!

MS’in günümüzde tamamen tedavi edilebilen bir hastalık olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Hastalığı tamamen ortadan kaldıran bir yöntem henüz bulunamamıştır. Ancak modern tıbbın sunduğu ilaç tedavileri ve yaşam tarzı düzenlemeleri sayesinde MS büyük oranda kontrol altına alınabiliyor.” dedi.

Günümüzde kullanılan hastalığın seyrini değiştirici tedavilere, özellikle erken dönemde başlandığında, atakların sıklığının ve şiddetinin azaltılabildiğini ifade eden Tarlacı, “Yeni lezyon oluşumunu yavaşlatabilir ve hastalığın ilerleyici formuna geçişi geciktirebilir. Bunun yanında atak tedavileri (genellikle kortizonlar) atak süresini kısaltabilir, semptomatik tedaviler ise yorgunluk, spastisite, mesane sorunları gibi şikâyetleri hafifletir. Sonuç olarak, MS şu anda kronik ama yönetilebilir bir hastalık olarak kabul edilir.” açıklamasını yaptı.

Bağışıklık sistemini destekleyici bir beslenme tercih edilmeli…

MS için özel bir ‘tedavi diyeti’ olmamakla birlikte, mikrobik olmayan, bağışıklık sisteminden kaynaklanan iltihaplanmayı azaltıcı ve bağışıklık sistemini destekleyici beslenme tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zeytinyağı, balık, sebze, meyve ve tam tahıl ağırlıklı Akdeniz diyeti önerilir. Doymuş yağ ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalı, özellikle balık kaynaklı omega-3 yağ asitleri artırılmalıdır. D vitamini düzeyleri MS’te önemlidir; eksiklik varsa hekim kontrolünde takviye alınmalıdır. Glutensiz diyet, ketojenik diyet gibi özel beslenme yaklaşımlarının etkisi hâlâ araştırılmakta olup kesin kanıtlar sınırlıdır.”

MS hastaları aşırı yorgunluk yaratmayan, kişiye göre uyarlanmış egzersizler tercih etmeli

MS hastalarında yorgunluğun sık görülen bir semptom olduğuna işaret eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu nedenle düzenli ve kaliteli uyku hayati önemdedir. Uyku hijyeni sağlanmalı, uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu gibi bozukluklar varsa değerlendirilmelidir.” dedi.

Gündüz aşırı uyuma yerine, gece kesintisiz uykuya odaklanılması gerektiğini vurgulayan Tarlacı, “Eskiden MS hastalarına fiziksel aktiviteden kaçınmaları önerilirdi. Ancak bu yaklaşım günümüzde terk edildi. Düzenli yürüme, yüzme, bisiklete binme gibi hafif-orta şiddette aerobik egzersizler önerilir. Fizyoterapist eşliğinde yapılan kas kuvvetlendirme, denge ve esneklik egzersizleri kas-iskelet sağlığı açısından önemlidir. Aşırı yorgunluk yaratmayan, kişiye göre uyarlanmış programlar tercih edilmeli. Egzersiz sırasında vücut sıcaklığının artışı semptomları kötüleştirebileceği için serin ortamlar tercih edilmeli.” şeklinde konuştu.

Psikolojik destek, MS’in sadece nörolojik değil, ruhsal etkilerine de bütüncül bir yanıt oluşturur

Stresin, MS ataklarını tetikleyebileceğine veya semptomları şiddetlendirebileceğine dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Farkındalık temelli stres azaltma teknikleri, meditasyon ve yoga gibi yöntemler faydalı bulunmuştur. Psikolojik destek de duygusal yükü azaltabilir.” dedi.

Hobi edinme, doğa yürüyüşleri gibi düzenli gevşeme sağlayan aktivitelerin de önemli olduğunu aktaran Tarlacı, sözlerini şöyle tamamladı:

“MS hastalarının psikolojik dayanıklılığını artırmak, hastalığın getirdiği belirsizlik, işlev kaybı ve sosyal zorluklarla başa çıkabilmeleri açısından büyük önem taşır. Bu süreçte bireysel psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi ve kabul ve kararlılık terapisi gibi yöntemler, hastaların duygusal tepkilerini düzenlemelerine, olumsuz düşüncelerle baş etmelerine ve içsel güçlerini keşfetmelerine yardımcı olabilir. Psikoterapinin yanı sıra, MS ile yaşayan bireylerin katıldığı destek grupları da oldukça kıymetlidir. Bu gruplar hastalara yalnız olmadıklarını hissettirir, deneyimlerini paylaşarak karşılıklı öğrenme ve duygusal destek imkânı sunar. Sosyal bağların güçlendirilmesi, hastaların umutlarını korumalarını ve daha sağlıklı baş etme mekanizmaları geliştirmelerini sağlar. Bu nedenle psikolojik destek, MS’in sadece nörolojik değil, ruhsal etkilerine de bütüncül bir yanıt oluşturur.

Sonuç olarak, MS hastaları için kişiselleştirilmiş ve disiplinli bir yaşam tarzı, ilaç tedavisinin etkisini artırabilir ve genel sağlığı iyileştirebilir.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir