Loading...
tr usd
USD
-0.07%
Amerikan Doları
38,62 TRY
tr euro
EURO
0.09%
Euro
43,76 TRY
tr chf
CHF
-0.3%
İsviçre Frangı
46,79 TRY
tr cny
CNY
-0.23%
Çin Yuanı
5,34 TRY
tr gbp
GBP
0.38%
İngiliz Sterlini
51,64 TRY
bist-100
BIST
2.27%
Bist 100
9.280,41 TRY
gau
GR. ALTIN
-0.32%
Gram Altın
4.169,51 TRY
btc
BTC
2.66%
Bitcoin
99.612,55 USDT
eth
ETH
9.71%
Ethereum
1.987,06 USDT
bch
BCH
8.89%
Bitcoin Cash
417,54 USDT
xrp
XRP
4.1%
Ripple
2,21 USDT
ltc
LTC
3.11%
Litecoin
92,31 USDT
bnb
BNB
2.39%
Binance Coin
617,13 USDT
sol
SOL
6.27%
Solana
156,56 USDT
avax
AVAX
6.31%
Avalanche
20,78 USDT
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. İç dünyamız artık görülüp ölçülebiliyor!

İç dünyamız artık görülüp ölçülebiliyor!

featured
ic-dunyamiz-artik-gorulup-olculebiliyor.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, zihin, beyin ve bedenin birbiriyle uyum içinde çalışmasının sağlıklı yaşam için gerekliliğinden bahsetti ve bu bütünsel yapının hem psikolojik hem de nörofizyolojik düzeyde bilimsel verilerle izlenebildiğini anlattı.

Zihin, beyin ve beden uyumu, sağlıklı bir yaşamın temeli…

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerine vurgu yapan Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Aralarındaki uyum, sağlıklı bir yaşamın temelidir. Biri hastalandığında, diğerleri de bu dengesizlikten etkilenir. Bu nedenle her biri birbirinin hem nedeni hem de sonucudur.” dedi.

Bu karşılıklı etkileşimin yalnızca fizyolojik düzeyde değil, psikolojik, duygusal ve sosyal düzeyde de kendini gösterdiğini dile getiren Kesebir, “Örneğin, zihinsel bir yük beden üzerinde çeşitli semptomlarla kendini dışa vurabilirken, bedensel bir rahatsızlık da zihinsel işlevlerde bozulmalara yol açabilir. Beyin bu etkileşimlerin merkezinde yer alırken, çevresel ve toplumsal faktörlerle olan sürekli alışverişi de göz ardı edilemez.” şeklinde konuştu.

Zihin-beyin-beden üçlüsünü birbirinden bağımsız düşünmek, insanı anlamakta eksiklik yaratır  

Günlük yaşamın stresi, çocukluk deneyimleri, sosyal ilişkiler, mesleki baskılar ve yaşanılan kültürel çevrenin bireyin zihinsel, bedensel ve nörolojik işleyişini şekillendirdiğini kaydeden Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Bu sistemler arasındaki uyum bozulduğunda, yalnızca bir organ ya da işlev değil, tüm yaşam deneyimi etkilenir. Uyku düzeninden duygusal tepkilere, karar alma süreçlerinden bağışıklık sistemine kadar pek çok alan bu etkileşimden beslenir veya yara alır.” dedi.

“Zihin, sadece düşünce üreten bir yapı değil, duygularımızı, kimliğimizi, toplumsal rollerimizi ve hayata dair anlam arayışlarımızı da barındırır.” diyen Kesebir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beyin bu karmaşık yapının fizyolojik alt yapısını oluştururken, beden onun dışavurumu ve sahnesidir. Bu nedenle zihin-beyin-beden üçlüsünü birbirinden bağımsız düşünmek, insanı anlamakta ciddi bir eksiklik yaratır. Bu bütünsel anlayış, hem klinik uygulamalarda hem de gündelik yaşamda bireyin kendini daha derinlikli ve doğru bir şekilde değerlendirmesine olanak tanır. Her bir bileşen, diğerinin hem aynası hem de destekleyicisidir. Dolayısıyla bütüncül iyilik hali, bu üçlü yapının birbirini dengelemesiyle mümkündür.”

Bireylerin duygu, düşünce ve davranışları, EEG verilerine farklı frekans yapılarıyla yansıyor

Modern psikiyatri ve nörobilimin, artık hastalıkları yalnızca beyin kaynaklı yapısal bozukluklar olarak değil, aynı zamanda bireyin yaşam deneyimlerinin, ilişkilerinin, değer sistemlerinin ve hatta anlam dünyasının bir sonucu olarak da ele aldığının altını çizen Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Ruh sağlığındaki dengesizlikler, çoğu zaman bir sinyaldir. Kişinin yaşamındaki bir kopukluğun, bir uyumsuzluğun ya da bir içsel çatışmanın yansımasıdır.” dedi.

Bu noktada zihnin ve kişiliğin iz düşümlerinin gözlemlenebildiği EEG’nin (elektroensefalografi) önemli bir araç olarak karşımıza çıktığını ifade eden Kesebir, “Kendiliğimiz, yani benliğimiz; başka bir deyişle zihinsel kimliğimiz EEG dalgalarına yansır. Tıpkı parmak izimiz gibi biriciktir. Her bireyin duygu, düşünce ve davranış örüntüsü, EEG verilerine farklı frekans yapılarıyla yansır. Telafi edici ya da savunmacı yönlerimiz, yavaş ya da hızlı dalgalarla şekillenebilir.” açıklamasını yaptı.

Kişinin iç dünyasının dışarıdan görülebilmesi, psikiyatrik bilimde yepyeni bir çağın habercisi!

Bu sinyaller, yalnızca mevcut durumu yansıtmakla kalmadığına, aynı zamanda bazı psikiyatrik tabloların erken biyobelirteçleri olarak da işlev görebildiğine işaret eden Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Örneğin, duygudurum bozuklukları (depresyon veya mani) ile ilişkili epizotlar, özellikle değersizlik duygusu ya da grandiyözite (yükselmiş ve çarpıtılmış özgüven) gibi uç noktalar EEG bulgularıyla öngörülebilir.” dedi.

Aynı şekilde psikoterapi süreçlerinde bireyin yaşadığı değişim ve dönüşümlerin de EEG verilerine yansıyabildiğine değinen Kesebir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Özellikle aynalama, empati ve idealizasyon gibi psikodinamik süreçler, bireyin nörofizyolojik yapısında iz bırakır. Bu da psikoterapinin yalnızca sözle değil, beyin aktivitesi düzeyinde de etkili olduğunu gösterir. Aynı aynalama, empati ve idealizasyon süreçlerinin yalnızca terapi odasında değil, ailede, işyerinde ve toplumda da var olması, bireyin bütünsel iyilik halini güçlendirir.

Zihin, beyin ve bedenin birlikte çalıştığı bu ince sistem, modern çağın hızına, karmaşasına ve yalnızlığına karşı bir direnç noktasıdır. Ve bu sistemin dili, artık yalnızca hislerle değil, aynı zamanda bilimsel verilerle de okunabilir hale gelmiştir. EEG gibi araçlar sayesinde, iç dünyamızın dışarıdan görülebilir hale gelmesi, psikiyatrik bilimde yepyeni bir çağın habercisidir.” 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir