Loading...
tr usd
USD
0.34%
Amerikan Doları
38,10 TRY
tr euro
EURO
0.15%
Euro
43,49 TRY
tr chf
CHF
0.68%
İsviçre Frangı
46,92 TRY
tr cny
CNY
0.08%
Çin Yuanı
5,24 TRY
tr gbp
GBP
0.12%
İngiliz Sterlini
51,09 TRY
bist-100
BIST
-0.84%
Bist 100
9.317,24 TRY
gau
GR. ALTIN
0.33%
Gram Altın
4.076,87 TRY
btc
BTC
0.76%
Bitcoin
85.111,09 USDT
eth
ETH
1.64%
Ethereum
1.614,72 USDT
bch
BCH
0.08%
Bitcoin Cash
335,28 USDT
xrp
XRP
1.02%
Ripple
2,08 USDT
ltc
LTC
0.28%
Litecoin
76,22 USDT
bnb
BNB
0.12%
Binance Coin
592,43 USDT
sol
SOL
3.9%
Solana
139,28 USDT
avax
AVAX
4.52%
Avalanche
19,93 USDT
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Vitaminleri doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilir!

Vitaminleri doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilir!

featured
vitaminleri-dogru-almazsaniz-faydadan-cok-zarari-olabilir.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halis Köylü, vitaminlerin ne zaman, nasıl ve ne şekilde alınması gerektiğine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Vitaminlerin uygun şekilde kullanılmaması metabolik eksikliklere yol açar

Vitaminlerin, normal vücut fonksiyonları için gerekli olan, basit yapılı bileşikler olduğunu ve ancak vücut tarafından üretilemedikleri için mutlaka besinler ile alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Köylü, “Yiyecekler içerisinde doğal olarak bulunurlar. Günümüzde bazı vitaminler sentetik olarak üretilmektedir. Vitaminler; normal vücut metabolizması için küçük miktarlarda gerekli olan, fakat vücut hücrelerinde yapılamayan organik bileşiklerdir. Vitamin ihtiyacı vücudun büyüklüğü, büyüme hızı, egzersiz düzeyi, hastalık ve ateş, gebelik ve süt vermeye (süt veren kadınlarda D vitaminine özel ihtiyaç vardır) bağlı olarak değişir. Vitaminlerin diyette bulunmayışı ya da patolojik olarak uygun şekilde kullanılamaması metabolik eksikliklere yol açar.” dedi.

Vitaminler oksijen, güneş ışığı, ısı ve metaller ile temas sonucu bozulabiliyor

Vitaminlerin direnç arttırıcı ve düzenleyici organik moleküller olduğunu, sindirilemediğini, hücrenin yapısına katılmadığını ve enerji vermediğini de anlatan Prof. Dr. Halis Köylü, “Bazı vitaminler enzimlerin yapısında koenzim (enzimlerin etkinliğini artıran ve onların çalışmasına yardımcı olan organik moleküller) olarak görev yapar. Bu vitaminlerin eksikliği, biyokimyasal tepkimeleri/reaksiyonları durdurur. Vitaminler oksijen, güneş ışığı, ısı ve metaller (bakır, demir gibi) ile temas sonucu bozulabilir.” ifadesinde bulundu. 

Bugüne kadar 13 vitamin tanımlandı

Bugüne kadar A, B kompleks (B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9, B12), C, D, E ve K vitamini olmak üzere 13 vitamin tanımlandığını kaydeden Prof. Dr. Halis Köylü,   şöyle devam etti:

“Dokuz vitamin (B kompleks ve C vitaminleri) suda çözünen vitaminler olarak sınıflandırılırken, dört vitamin (A, D, E ve K vitaminleri) yağda çözünen vitaminler olarak sınıflandırılır. Suda çözünen vitaminler genellikle besinlerden kolayca elde edilir, kolayca emilir ve vücuttan kolayca atılır. Bu nedenle suda çözünen vitaminler vücutta çok az depo edilir. Ancak B12 vitamini bir istisnadır. B12 vitamini karaciğerde, vücuda 3-4 yıl yetecek kadar depo edilir. Suda çözünen vitaminler, vücutta çok az depo edildikleri için çok hızlı tüketilir. Neyse ki, pek çok besin bu vitaminler bakımından zengindir. Diğer yandan yağda çözünen vitaminler safranın ve/veya pankreas enzimlerinin eksikliğinde/yokluğunda yetersiz emilir; emilimleri için besinlerin yağlarla alınması gerekir. Yağda çözünen vitaminler vücutta çok iyi depolanır ve vücuttan kolayca uzaklaştırılamaz. Bu nedenle yağda çözünen vitaminlerin yüksek dozları vücut için toksiktir.”

Vitaminler besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde katalizör olarak rol oynarlar

Vitaminlerin, özel hücre fonksiyonlarının yerine getirilmesi için gerekli olduğunu da dile getiren Prof. Dr. Halis Köylü, şöyle anlattı:

“Suda çözünen vitaminlerin çoğu çeşitli enzimlere koenzim olarak görev yapar. Suda çözünen vitaminlerin aksine, yağda çözünen vitaminlerin koenzim görevi yoktur; sadece biri (K vitamini) koenzim fonksiyonuna sahiptir. Vitaminler enerji vermez, besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde katalizör olarak rol oynarlar. Kimyasal reaksiyonları kendileri değişmeden çabuklaştırırlar. Bunun için vitaminlere çok az miktarlarda ihtiyaç duyulur. Her vitaminin vücutta farklı bir rolü vardır; kimisi antioksidan olarak görev yaparken kimisi doku büyümesi ve farklılaşmasında etkilidir. Kimileri ise hormonlara benzer şekilde etki eder. A vitamini görme, B kompleks vitaminlerin çoğu metabolik olayların düzenlenmesi (koenzim olarak), B9 (folik asit) ve B12 vitamini (kobalamin) kan yapımı, C vitamini bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve yara iyileşmesi, D vitamini kalsiyumun bağırsaklardan emilimi ve kemikte birikimi, E vitamini üreme, K vitamini ise pıhtılaşma ile ilgilidir.”

Bebekler besinlerle daha fazla K vitamini alınmasına ihtiyaç duyuyor

D vitamininin güneş ışınlarının etkisiyle deride sentezlendiğini, K vitamini ve biotinin (B7 vitamini) bağırsak bakterileri tarafından üretildiğini, B12 vitamininin de özellikle yüksek oranda depo edildiğini ifade eden Prof. Dr. Halis Köylü, “Bu nedenle bu vitaminlerin sadece besin alımına bağlı eksiklikleri nadir görülür. Bebekler daha az bağırsak florasına ve daha az K vitamini deposuna sahip oldukları için, yetişkinlere kıyasla besinlerle daha fazla K vitamini alınmasına ihtiyaç duyarlar.” diye konuştu.

Vitaminlerin uygun şekilde alınmamaları metabolik eksikliklere yol açıyor

Vitamin ihtiyacının vücudun büyüklüğü, büyüme hızı, egzersiz düzeyi, hastalık ve ateş, gebelik ve süt vermeye (süt veren kadınlarda D vitaminine özel ihtiyaç vardır) bağlı olarak değiştiğini de anlatan Prof. Dr. Halis Köylü, “Vitaminlerin diyette bulunmaması veya uygun şekilde alınmamaları metabolik eksikliklere yol açar. Yağda çözünen vitaminlerin eksikliği, özellikle bağırsaklarda yağ emiliminin bozulduğu durumlarda görülür. Diğer bağırsak hastalıkları da genel olarak vitamin emilimini etkiler hem suda çözünen hem de yağda çözünen vitaminlerin eksikliğine neden olurlar.” şeklinde konuştu. 

Vitaminler nasıl emiliyor?

 Vitaminlerin vücutta biyokimyasal reaksiyonlarda yaşamsal role sahip olduğunu ve vücutta sentezlenememeleri nedeniyle besin yoluyla alınmaları gereken küçük moleküller olarak tanımlandığını da kaydeden Prof. Dr. Halis Köylü, “A, D, E ve K gibi yağda çözünen vitaminler ester şeklinde alınır ve emilimden sonra kolesterol esteraz ile sindirilmeleri gereklidir. Ayrıca bu vitaminler bağırsakta büyük oranda çözünmezler ve bu nedenle emilimleri tümüyle miçeller (herhangi bir çözeltide dağılma gösteren yüzey moleküllerinin bir araya gelerek küme oluşturması) içine alınmalarına bağlıdır. Pankreas enzimlerinin yokluğu veya safra kanalı tıkanıklığı nedeniyle safranın bağırsaktan atılamadığı durumlarda yağ emilimi azalır, buna bağlı olarak yağda çözünen vitaminlerin emilimi de azalır.” dedi.

Vitaminlerin büyük kısmı ince bağırsağın üst kısımlarında emiliyor

Vitaminlerin büyük kısmı ince bağırsağın üst kısımlarında emilirken B12 vitamininin ince bağırsağın alt kısmında emildiğini söyleyen Prof. Dr. Halis Köylü, “B12 vitamini, mideden salgılanan intrinsik faktör (IF) adı verilen bir proteinle bağlanarak emilir. Suda çözünebilen vitaminlerden B12 vitamini ve folik asidin emilimi sodyum iyonundan (Na⁺) bağımsızdır. Ancak diğer yedi suda çözünebilen vitaminin (tiyamin, riboflavin, niasin, piridoksin, pantotenik asit, biotin ve askorbik asit) emilimi sodyum iyonu (Na⁺) ile birlikte gerçekleşir.”

Vitamin fazlalığı da hastalıklara neden oluyor 

Yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E ve K vitaminleri) çok yüksek dozlarının kesin olarak toksik olduğunun unutulmaması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Halis Köylü, “Vitaminlerin önerilen günlük dozdan fazla alınması, toksik düzeyde birikimlerine ve buna bağlı hipervitaminozlara yol açabilir. A vitamini fazlalığı (A hipervitaminozu), anoreksi, baş ağrısı, hepatosplenomegali (karaciğer ve dalakta büyüme), huzursuzluk, dermatit, saç dökülmesi, kemik ağrısı ve hiperostozis (kemik dokusunda anormal büyüme) gibi belirtilerle kendini gösterebilir. D vitamini fazlalığı (D hipervitaminozu) ise kilo kaybı, yumuşak dokularda yaygın kalsifikasyon (kireçlenme) ve bunun sonucunda böbrek yetmezliği ile ilişkilidir. E vitamini fazlalığı, çeşitli hormonların işlev bozukluklarına, K vitamini metabolizmasında bozulmalara, kanın pıhtılaşma sürecinde (koagülasyon) aksamalara ve lökosit (akyuvar) fonksiyonlarında bozulmalara neden olabilir. K vitamini fazlalığı ise sindirim sistemi bozuklukları ve anemi ile karakterizedir.” dedi.

Yüksek dozlarda B6 vitamini alımı da periferik nöropatiye yol açıyor

Diğer yandan, vücuttan hızla uzaklaştırılabilmeleri nedeniyle, suda çözünen vitaminlerin (folik asit, kobalamin, askorbik asit, piridoksin, tiyamin, niasin, riboflavin, biotin ve pantotenik asit) yüksek dozlarının herhangi bir probleme yol açmadığının düşünüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Halis Köylü, “Ancak, yüksek dozlarda piridoksin (B6 vitamini) alımının periferik nöropati (çevre sinirleri hastalığı) oluşturabileceği gösterilmiştir.” ifadesinde bulundu. 

Vitamin desteğinin kanser gelişmesini önlediğine dair kuvvetli bir kanıt yoktur  

Potansiyel yararları zararlarından daha fazla olduğu için çok sayıda uzmanın, günlük ihtiyacı aşmayan miktarlarda multivitamin önerdiğini de ifade eden Prof. Dr. Halis Köylü, sözlerini şöyle tamamladı:

“Önerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri yetersiz beslenme, emilim bozukluğu ve ileri yaş gibi durumlara sahip kişilerde oldukça faydalıdır. Vitamin takviyeleri, eksik olma ihtimali yüksek olan vitaminler için (folik asit, B6 vitamini, B12 vitamini ve D vitamini) yeterli alımı sağlar. Ancak A, C veya E vitaminlerini, folik asitli multivitaminleri, kanser veya kalp-damar hastalıklarından korunmak için antioksidan bileşimlerini önermek veya reddetmek için kanıtlar yeterli değildir. Çoğu uzman, kanser veya kalp-damar hastalıklarından korunmak için, tek veya kombine B-karoten kullanılmasına karşıdır. Vitamin desteğinin kanser gelişmesini önlediğine dair kuvvetli bir kanıt yoktur. Genel görüş vitaminlerin taze sebze ve meyve şeklinde tüketilmesinin daha doğru olduğu yönündedir.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir