Loading...
tr usd
USD
-0.15%
Amerikan Doları
41,94 TRY
tr euro
EURO
-0.23%
Euro
48,80 TRY
tr chf
CHF
-0.2%
İsviçre Frangı
52,75 TRY
tr cny
CNY
-0.17%
Çin Yuanı
5,89 TRY
tr gbp
GBP
-0.43%
İngiliz Sterlini
55,90 TRY
bist-100
BIST
3.14%
Bist 100
10.941,79 TRY
gau
GR. ALTIN
-0.5%
Gram Altın
5.545,35 TRY
btc
BTC
0.91%
Bitcoin
111.067,46 USDT
eth
ETH
2.11%
Ethereum
3.938,39 USDT
bch
BCH
4.73%
Bitcoin Cash
502,97 USDT
xrp
XRP
4.97%
Ripple
2,51 USDT
ltc
LTC
2.84%
Litecoin
96,70 USDT
bnb
BNB
-1.42%
Binance Coin
1.110,66 USDT
sol
SOL
1.35%
Solana
193,92 USDT
avax
AVAX
2.45%
Avalanche
19,61 USDT
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Uzmanlardan Meme Kanserine Karşı Etkili Öneriler!

Uzmanlardan Meme Kanserine Karşı Etkili Öneriler!

featured
uzmanlardan-meme-kanserine-karsi-etkili-oneriler.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya genelinde her yıl yaklaşık iki milyonu aşkın kişi meme kanseri ile tanışıyor. Günümüzde halen 10 milyona yakın kadın ya tedavi görmekte ya de tedavisi tamamlanmış olarak hayatına devam ediyor. Bilim dünyasının üzerinde en fazla araştırma yaptığı kanser türlerinin başında gelen meme kanserinde son yıllarda tanı ve tedavi yöntemlerindeki hızlı gelişmeler hem yaşam süresi hem de yaşam konforu açısından çok önemli iyileşmeler sağlarken, erken tanı hayat kurtarıyor! Erken tanıya yönelik her yıl Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri de Acıbadem Ataşehir Hastanesi’nde gerçekleştirildi. 

Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği’nin desteğiyle gerçekleştirilen ve ünlü oyuncu Hazal Filiz Küçükköse’nin de katıldığı ‘Meme kanserinde her raunda hazırız” etkinliğine;  Acıbadem Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özge Gümüşay, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Saçak, Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman ve alanında önde gelen pek çok uzman katıldı. Uzmanlar meme kanserinden korunmak için yapılması gerekenleri ve tedavi sürecinde öne çıkan gelişmeleri anlattılar, katılımcılardan gelen soruları yanıtladılar.

Meme kanserinde erken tanı tüm kanser türlerinde olduğu gibi hayat kurtarıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, erken tanı sayesinde tedavide başarı oranının yüzde 95’e çıktığını ortaya koyuyor. Hatta tam başarı sağlamak da mümkün olabiliyor. Bu nedenle meme kanserine karşı farkındalık oluşturmak ve toplumda doğru bilinen yanlışları hafızalardan silmek hastalığa karşı önlem almada ve mücadelede büyük önem taşıyor. Ünlü oyuncu Hazal Filiz Küçükköse de, toplumsal farkındalığa katkı sağlamak amacıyla etkinliğe katıldı ve meme kanseri alanında uzman hekimleri dinledikten sonra kendisinin de çok değerli bilgiler edindiğini, hatta ‘mamografinin ve biyopsinin zararlı olduğu’ şeklindeki bilgilerinin de hurafeden ibaret olduğunun farkına vardığını vurguladı. 

Hazal Filiz Küçükköse: “Teyzem hamileyken meme kanseri tanısı aldı”

Sözlerine, yıllar önce 39 yaşında meme kanserine yakalanan ve üç yıl içerisinde hayatını kaybeden teyzesini anarak başlayan Hazal Filiz Küçükköse şöyle konuştu: “Teyzem hamileydi ve meme kanseri tanısı aldı. 90’lı yıllardı ve ben küçük bir çocuktum. Teyzemin yaşadıklarını görüyordum. Sanırım ileri evrede anlaşılmıştı ve teyzemin kanseri hızla ilerledi ve 3 yıl içinde onu kaybettik. Ailemiz için çok acı bir süreçti. O yıllarda teyzemin yaşadıklarını gördüğümde, meme kanserinin ne kadar zor bir hastalık olduğunu anlamıştım. Geç tanı almıştı ve hastalığı hızla ilerlemişti. Günümüzde ise erken tanı alma şansı son derece arttı ve erken tanının hayat kurtardığını biliyoruz. Ailemde meme kanseri öyküsü olması nedeniyle ben de yıllık kontrollerimi yaptırıyorum. Meme kanseri ile ilgili hurafelerden de kendimizi kurtarmamız ve doğru bilgiler öğrenmemiz şart. Ben bugün değerli hocalarımı dinledikten sonra “mamografinin radyasyon nedeniyle zararlı olduğu”, “biyopsinin de kanserli hücrenin patlayıp yayılmasına neden olduğu” şeklindeki bilgilerin hurafe olduğunu öğrendim!”

Prof. Dr. Metin Çakmakçı: “Erken evrede tedavi başarısı çok yüksek”

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, erken tanının önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Meme kanseri tüm dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri. Dünyada 2.3 milyon, ülkemizde ise 25 bini aşkın kadın meme kanseri ile tanışıyor. Bu sayı giderek artıyor. Meme kanserinin günümüzde genç yaşlarda da sık görüldüğüne şahit oluyoruz. Bu nedenle toplumsal bilinçlenme son derece önem taşıyor. Meme kanserinin kolay tarafları var çünkü tanısı kolay. Yeter ki düzgün kontroller yapılsın, çünkü daha bir belirti vermeden tanı koyabiliyoruz. Ancak erken tanıda elle kontrolün muayene yerine geçmediği mutlaka bilinmelidir. Çünkü elle kontrolde kadının eline herhangi bir kitle vb gelmediğinde ‘benim bir şeyim yok’ diyerek zaman kaybedebiliyor.  Bu nedenle her kadının 40 yaş sonrasında her yıl düzenli muayene, ultrason, sonografi ve mamografi yaptırmaları, erken tanı şansını artırır. Erken evrede yakalanınca tedavisi çok kolay ve çok başarılı yapılabilen bir kanser. Erken evrede yakalandığında 5 yıllık yaşam yüzde 95’in üzerinde ki çok az kanserde bu oran söz konusudur.”

Prof. Dr. Özge Gümüşay: “Meme yapınızı tanıyın ama tarama için mutlaka mamografi yaptırın”

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özge Gümüşay da konuşmasında, erken tanının tedavi seçeneklerini değiştirdiğini vurgulayarak, kadınların meme yapılarını tanımaları ve memelerinde meydana gelen olası değişiklikleri fark etmelerinin son derece önemli olduğunu ancak kendi kendine muayenenin yeterli olmadığını vurgulayarak “Meme yapınızı tanıyın ve kontrolde farklılık var mı diye bakın ama bu meme kanseri taraması için yeterli değildir. Meme kanseri taraması için 40 yaşından sonra yılda bir mamografi yaptırmak gerekir. Tümör henüz çok küçükken veya öncül hücreyken mamografide yakalamak çok kıymetli. Hastalığın tipine ve biyolojisine göre tedaviler değişmekle birlikte bütün hastalarımızı ne kadar erken evrede yakalarsak hem başarı oranımız artıyor, hem tedavimizin yoğunluğu azalıyor ve hasta için çok daha kolay bir süreç haline geliyor” dedi. Erken tanının tedavi seçeneklerini değiştiren çok önemli bir kazanım olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gümüşay, günümüzde ileri tanı meme kanserlerinde de tedavi yöntemlerinin geliştiğini belirterek şöyle konuştu: “Özellikle erken evrede geldiğinde hastalarımız bazen kemoterapi bile vermeden, sadece endokrin tedavi ve cerrahi tedavi ile tam kür sağlayabiliyoruz. Bununla birlikte ileri evre tedavide de,  metastatik evre olsa da hastalarıma söylediğim cümle; tedavi edilebilir bir hastalığınız var. Ne demek bu? Aslında meme kanserinde o kadar çok gelişme var ki, yeni ilaçlar, akıllı ilaçlar, immünoterapiler birçok tedavi seçeneği ile çok çok iyi sonuçlar elde edebiliyoruz. Hastalarımız metastatik meme kanseri tanısı aldığında da mutlaka onkoloji uzmanı ile bu tedavi sürecini yönetmeli.”

Prof. Dr. Bülent Saçak “Erken tanı hayat kurtarır, meme onarımı da hayata bağlar”

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Saçak “erken tanı hayat kurtarır, meme onarımı da hayata bağlar, bizim mottomuz da bu” diyerek başladığı sözlerine şöyle devam etti: “Meme kanseri çok yaygın üstelik çok tedavi edilebilir bir hastalık ama hastalık sadece biyolojik değil, organ sadece biyolojik bir organ değil. Psikososyal olarak da görevi olan bir organ. Dolayısıyla kadının hastalığı tam olarak gerçekten atlatabilmesi için, gerçekten tam olarak iyileştim diyebilmesi için vücut bütünlüğünün de korunması gerekiyor. Çünkü memenin bir kimlik organı, bir kadınlık organı olduğunu biliyoruz. Bu anlamda tedavinin tam olarak tamamlanması, kadının memesinin alındıktan sonra memenin yeniden oluşturulmasıyla, simetrik ve doğala yakın bir meme görünümü elde edilmesiyle sağlanabiliyor. Bu anlamda plastik cerrahlara da büyük görev düşüyor. Biz de çeşitli farklı plastik cerrahi teknikler uygulayarak, hastanın kayıplarını gidererek, hastanın hastalığı gerçek anlamda atlatabilmesine, önüne bakabilmesine, hayatına devam edebilmesini sağlamaya dikkat ediyoruz. Son yıllarda gerek kadın vücudunu biyolojiyi anlamamız, gerek onkolojide artan bilgiler, gerek implant teknolojisinde artan bilgiler ve yenilikler sayesinde bugün hem insanın kendi vücudundan hem de silikonlarla hastanın kozmetiğini bozmayan, hayata kaldığı yerden devam etmesini sağlayan uygulamalar yapabiliyoruz.”

Nur Ecem Baydı Ozman: “Batı tipi beslenmeyi Akdeniz tipi diyetle değiştirmek gerekiyor”

Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman sadece meme kanserinde değil, tüm kanser türlerinde insanların sihirli şeyler duymak istediklerini, ancak ‘şunu yiyelim işe yarasın’ türünden sihirli bir besin olmadığını belirterek şöyle konuştu: “Kansere karşı korunmada olduğu gibi, kanser tedavisi sırasında da iyi beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi gerekiyor. Özellikle batı tipi beslenme dediğimiz işlenmiş besinler, kızartmalar ve şekerin yoğun olduğu beslenme türünün Akdeniz tipi diyetle değiştirilmesi gerekiyor. Akdeniz tipi beslenmede; balık, tam tahıllar, sebze, meyve, zeytinyağı ve lifler var. Bunların meme kanseri dahil tüm kanserlerde koruyucu olduğunu bilimsel olarak biliyoruz. Bunların egzersizle kombinlenmesi, ideal vücut ağırlığında olunması, yağ oranının çok yüksek olmaması gerekiyor. Sürdürülebilir şeyleri hayatımıza dahil etmemiz gerekiyor.” Ozman, kanserden korunmak için uzak durulması gerekenleri ise şöyle anlattı: “Özellikle işlenmiş etlerden ve kırmızı etlerden uzak durulması gerekiyor. İşlenmiş etlere toleransımız oldukça az. Neredeyse hiç tüketilmemesi gerekir. Kırmızı etin de haftada 350-500 gram arasında tüketilmesi öneriliyor. Daha fazlasının kanserler üzerinde tetikleyici olabileceği söyleniyor. Onun dışında birşeyleri takviye formunda almak, özellikle tedavi esnasında çok riskli olabilir. Yani bir ürün çok iyi olabilir ama onu yoğun bir formda takviye olarak almak, tam tersi etki yaratabilir. Bu anlamda takviye kullanılacaksa da mutlaka hekime danışılarak, o anda kullanılan ilaçla bir etkileşim var mı bundan emin olarak ilerlemek gerekebiliyor.” 

Sosyal medyadan öğrendikleriniz sağlığınızı riske atabilir!

Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, kanserden korunmada beslenmenin önemli bir faktör olduğunu, mutlaka Akdeniz tipi beslenme alışkanlıklarının kazanılması gerektiğini belirterek, toplumda çok sık yapılan ve insan sağlığını tehlikeye atan hatalara da dikkat çekti. Ozman şöyle konuştu: “Günümüzde özellikle sosyal medya hayatımızın çok fazla içerisinde ve ne yazık ki çok yanlış bilgiler var; bunları hepimiz duymak istiyoruz insan olarak, bana ‘hap bilgi gelsin ve işime yarasın’. Ama henüz bilimde literatürde böyle bilgiler yok. Üstelik bu tür bilgiler fayda yerine son derece zararlı olabiliyor, tedavinin aksamasına hatta tam tersi sonuç alınmasına yol açabiliyor. Örneğin; bir şeyleri takviye olarak almak tedavi esnasında çok riskli olabilir. Yani bir ürün çok iyi olabilir ama yoğun bir formda takviye almak tam tersi etki yaratabilir. Bu anlamda bir takviye kullanılacaksa da mutlaka hekime danışılarak, o anda kullanılan ilaçla bir etkileşim var mı bundan emin olarak ilerlemek gerekiyor. Yine antioksidanları  çok faydalı diye biliriz ve evet faydalıdır da. Ama fazla alındığında tam tersi etki yaratabiliyor!”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir